Bana Bir Telefon Kadar Uzaksın

- 19 Şubat 2017

Teknolojinin hayatımızın her alanında nice kolaylıklar sağladığı çok açık. Takvimimizi oluşturabiliyor, banka işlemlerimizi, seyehat planlarımızı yapabiliyoruz. Hatta hiç gitmeden tüm dünyayı gezebiliyoruz. Aslında saymadığım daha çok fazla getirisi vardır. Fakat bunun yanında bizden götürdükleri de azımsanamaz.

Teknolojinin bizden birşeyler götürmeye başladığını anladığım zaman henüz çocuktum. İyi bir çocukluk geçirdim diyebilirim. Geniş bir ailemiz var ve akrabalarımızla yakın yerlerde oturduğumuzdan, küçüklüğümde evlerimiz hep çok kalabalık olurdu. Genellikle aynı apartmanda oturduğum babaannemin evi, akrabaların toplandığı yer olurdu. Elbette komşular da olurdu o evin içerisinde. Tam bir curcuna ama seviyor ve eğleniyordum. Tabii ki büyümeye başlamam ile beraber bazı şeylerin değiştiğini fark ettim. Önce akrabalarım, kuzenlerim uzaklara taşındılar. Devamında komşularla görüşmelerimizin araları uzadı ve son olarak ailemle sadece mumları yakmak zorunda kalınca, eskisi gibi sohbet ettiğimizi fark ettim. İşte benden aldıklarını bu şekilde fark etmeye başladım. O zamanlar akıllı telefonlar yoktu belki ama televizyonlar yapıyordu bunu. Sanki herkesi hipnoz edercesine bağlamıştı kendine.

Artık herkesin bildiği gibi akıllı telefonlarımız bu işi yerine getiriyor. Sabah uyandığımızda ne olup bittiğini kontrol ediyoruz. Araçta, iş yerinde, yemekte yada dinlenmek için oturduğumuz bir cafe de en çok ilgilendiğimiz şey telefonlarımız. Kimse hayatı kaçırdığımızın farkında değil. Sıcak bir sohbetin lezzeti inanın en güzel yemeklerde bile yoktur.

Mumların hiç sönmemesi dileği ile…


Bir yanıt yazın